Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde hasta kabulüne başlayan Çocuk Kardiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Fatih Karagözlü, çocuklarda kalp hastalıklarına yönelik dikkat çeken uyarılarda bulundu. Karagözlü, doğuştan ya da sonradan gelişen kalp rahatsızlıklarının, erken tanı ve doğru takip ile kontrol altına alınabileceğini belirtti.
Her 1000 bebekten 8–10’u kalp hastası doğuyor
Çocuk kardiyolojisinin, doğum öncesi dönemden başlayarak 0–18 yaş arası bireylerin kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarıyla ilgilenen bir uzmanlık alanı olduğunu ifade eden Karagözlü, doğuştan kalp hastalıklarının her 1000 doğumda yaklaşık 8–10 bebekte görüldüğünü söyledi. Ebeveynlerde doğuştan kalp hastalığı varsa bu riskin yaklaşık 2,5 kat arttığını vurguladı.
Morarma, çarpıntı ve gelişme geriliği en sık belirtiler
Kalp hastalığı şüphesi uyandırabilecek belirtilere dikkat çeken Karagözlü, şu semptomların ciddiye alınması gerektiğini belirtti: “Hızlı nefes alma, zorlanarak solunum, beslenme güçlüğü, emmeme, morarma (özellikle dudak ve tırnaklarda), sık akciğer enfeksiyonu geçirme, bayılma veya çarpıntı atakları, göğüs ağrısı, gelişme geriliği ve egzersiz intoleransı.” Ailede doğuştan kalp hastalığı, ani ölüm öyküsü ya da taramalarda üfürüm duyulması durumunda bir çocuk kardiyoloğuna başvurulması gerektiğini belirtti.
Erken tanı ve düzenli takip hayat kurtarabilir
Çocuk Kardiyoloji Polikliniği’nde EKG, EKO, holter monitorizasyon ve efor testi gibi birçok tetkikin yapılabildiğini söyleyen Karagözlü, bazı doğumsal kalp hastalıklarının önlenemese de, sonradan gelişen hastalıkların çoğunun önlenebilir olduğunu vurguladı. Ailelere düşen sorumluluklar arasında gebelikte düzenli kontroller, enfeksiyonlardan korunma, sağlıklı yaşam alışkanlıkları kazandırma, sigara dumanından uzak durma ve aşıların eksiksiz yapılması yer alıyor. Ailede ani ölüm veya sağırlık öyküsü varsa erken kardiyolojik taramanın kritik öneme sahip olduğu da hatırlatıldı.