Cemil Tugay, sürece dair önemli açıklamalarda bulundu.
Tunç Başkan’a kesinlikle kızgınlığım, kırgınlığım yok. Tunç Bey mağdur görünüyor, ben de mağdur değilmişim gibi gösteriliyorum
"Tunç Soyer’e yönelik cezaevi ziyaretinin kabul görmemesi ile ilgili açıklamalarda bulunan Başkan Tugay “Tunç başkanı ziyaret etmeyi başından beri çok istedim, halen istiyorum. Bunu doğru zamanda karar vermek gerekiyordu. Avukatı Hikmet Bey, bizim iki avukatımızla görüştüler, Başkan, Soyer’i ziyaret ederse, çok memnun oluruz, dediler. Ben de çok sevindim, adeta üstümden bir yük kalktı. Hemen izin alalım, ziyaret alalım, dedik. Adalet Bakanlığından izin istedik, başvuruda bulunduk. Hemen cevap geldi. Salı günüydü. Benim de o gün Genel Başkanımızla Ankara’da görüşmemiz vardı. Gideyim, geleyim, Perşembe günü gideyim, dedim. Yolda aklıma geldi, Cemil Tugay Genel Başkan’la görüştü, sonra Tunç Soyer’i ziyaret etti, derler diye ziyaretimizi duyurun, kamuoyu bilsin, talimatı verdim arkadaşlara. O duyuru yapıldı, çok olumlu karşılandı pek çok kesimden. Genel başkanla görüştükten sonra haber geldi, Tunç Soyer’den gelen “Cemil Tugay’la görüşmek istemiyorum” haberi geldi. İçim kötü oldu. Avukatı istemişti bu görüşmeyi ve sonradan fikrinin neden değiştiğini bilmiyorum. Bugün olanın bitenin hatalı olduğunu düşünüyorum, Tunç Başkan’a kesinlikle kızgınlığım, kırgınlığım yok. Tunç Bey mağdur görünüyor, ben de mağdur değilmişim gibi gösteriliyorum. Kamuoyunun algısı bu değil aslında. İç denetim sonucu savcılığa bir bildirim yapılmış ancak bu operasyonun sebebi o değil. Bu operasyonun sebebinin o olmadığını kötü niyetli insanlar hariç herkes anladı.” ifadelerini kullandı.
Mülkiye Başmüfettişi "onları da bildireceğim" dedi
"Biz bazı şeyleri biliyorduk. İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na, bu konuyla ilgili suçlanabileceğini kendisine söyledim. Geçen Temmuz ayında İzmir Büyükşehir Belediyesine gelen, iki ay soruşturma yürüten ve rapor hazırlarken bana da bulguları anlatan bir müfettiş söyledi. Osman Gökçek’in açıklamasını ihbar kabul ederek başlatılan bir süreç var. Diğer ayağında da Mülkiye Başmüfettişinin yaptığı inceleme var. Mülkiye Başmüfettişi, bana sözlü olarak, burada usulsüzlük, hukuksuzluklar buldum, bunları suç duyurusu olarak savcılığa ileteceğim, dedi. Şunu da bilmenizi isterim ki, İl başkanınızın da konuyla ilgili sorumluluğu var, eski Büyükşehir Belediye başkanınızın da bununla ilgili sorumluluğu var, onları da bildireceğim, dedi. Bana bunları bilgi olarak söyledi. Bunları duyunca çok büyük rahatsızlık duydum ve bunları genel başkanımıza aktardım. O aşama genel başkanımızın da bilgisi oldu.”
Geçmişi değiştiremem
"Ben göreve gelmeden önce inşaatlar durmuştu, ilerlemiyordu. Bazılarının hiç temeli dahi atılmamıştı. Hak sahibi olan kişiler, belediyeyle sözleşme imzalamış olan kişiler de çok tepkiliydi. O dönemde eylemlere başlamışlardı. Benim göreve başladığım dönemde o eylemler devam etti. İnşaatların yeniden başlayacağını düşünüyorduk ama kooperatifler sadece Büyükşehir Belediyesini sorumlu tutarak, adeta kendilerinin hiçbir görevi, sorumluluğu yokmuş gibi davranmaya devam ettiler. Nisan ayından Temmuz ayına kadar, müfettiş gelene kadar, bir ilerleme olmadı. Temmuz sonunda kooperatiflerin, inşaatları tamamlayamayacağını anlayınca, tapularını üzerimize aldığımız hak sahiplerinin mağduriyetini, artı kooperatif üyelerinin mağduriyetini gidermek için bu inşaatların sorumluluğunu üzerimize almaya karar verdik. Bunun hukuki bir süreci oldu. Şantiyeleri teslim almak istedik ama teslim etmek istemediler, mahkemelere itirazda bulundular. Mahkemeler, onların itirazlarını reddedinceye kadar vakit geçti. Şantiyelerin verilmesi sırasında mukavemetler oldu. Orada inşaatları devam ettiren taşeron şirketler malzemeleri toplamakla ilgili gecikmeler yaşattı bize. Mevcut inşaatların ne kadar ilerlediğine dair bir çalışma vardı. Bizim yapacağımız tespit, mutlaka kooperatiflerin itirazına yol açacaktı. Zaman kaybetmemek adına mahkemeye başvuralım, mahkemenin tespitine göre hareket edelim, dedik. Bu da bir süre kaybına yol açtı. Bunların sonucunda yapabildiğimiz en erken ihaleye çıktık. Örnekköy’de devam etmesi gereken inşaatlarla ilgili bir firmayla anlaşıldı. O firma Aralık ayında başladı ve yapıma devam ediyor. Mart ayına kadar inşaatları bitirecek biz de hemen hak sahiplerine dağıtacağız, kooperatif üyelerine teslim edeceğiz, diye düşünüyorum. Davanın çözülüp çözülmeyeceğini bilemem. Ancak eksik kalmış işin yarattığı mağduriyetler ortadan kalkacak. İlgili kişilere hep söyledim, Belediye Başkanı olarak bu inşaatları bitirip teslim etmek, benim görevim, dedim. Geçmişte yapılan varsa hatalarla ilgili, benden hesap sormayın, ne olur, dedim. Geçmişi değiştiremem. İzmir Büyükşehir’in, İZBETON’un hataları yüzünden inşaatlardan gecikti, biz mağdur olduk diyorlar ve bunun değerlendirmesini yapacak olan kişi ben değilim. Benim görevim, mümkün olan en hızlı bir şekilde o inşaatları yapmak ve hak sahiplerine, kooperatiflere teslim etmektir. Uzundere’de de ihaleye çıktık ama kimse girmedi. Yakında yeniden ihaleye çıkacağız. Gaziemir’de de ihaleye çıkacağız. Uzundere’de ruhsat dahi alınmamıştı ve o süreci tamamladık.” dedi.
Suçlanan bir şey var mı, bilmiyorum, bilmek de istemiyorum
"Kooperatiflerin hesaplarında farklı farklı, toplam 3.5-4 milyar lira dolayında para görünüyordu. Bu hesaplarla ilgili size bir rapor sunuldu mu? O paralar nerede?” sorusuna Başkan Tugay “Kooperatif üyeleri kimlerdir, bilmiyoruz. Bizde üye listesi yok. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi İZBETON şirketi, doğrudan kooperatiflerle muhatap. Sadece yönetimi biliyoruz. Yönetim kimleri üye yaptı, kaç lira toplandı, ne kadarı nereye harcandı, bilmiyoruz. Bu soruların yanıtlarını bilgi olarak istedik, vermediler. Muhtemelen mahkemede bunlarla ilgili tespitler yapılmıştır. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gelen Mülkiye Başmüfettişi o zaman bunlarla ilgili bilgilerin de elinde olduğunu söylemişti. Gerçekten orada harcama hatası var mı, suçlanan bir şey var mı, bilmiyorum. Bilmek de istemiyorum! Bizim konumuz, binaları bitirelim, hak sahiplerine teslim edelim” yanıtını verdi.
Karşıyaka ile ilgili bir şey çıkmaz, yok. Hırsızlık, yolsuzluk, asla öyle bir şey olamaz
"Normalde operasyonun bize de geleceği yönünde bir duyum almış değilim. İhtimal var mı? Var! Bazen eklentinin de eklentisi bir şekilde sizi de operasyonun içine dahil edebiliyorlar. Şunu söyleyeyim; kooperatiflerle ilgili düzenlemeye gitmemiş olsaydık, muhtemelen ben de şu anda cezaevindeydim. Karşıyaka ile ilgili bir şey çıkmaz, yok. Hırsızlık, yolsuzluk, asla öyle bir şey olamaz. Çok da güzel eserler bıraktım Karşıyaka’da. Karşıyaka’da 5 sene ne yaptı ki, söylemi var ki, bu beni çok incitiyor. Utan verici, kötü niyetli bir cümledir o iddia. Çok yanlış. Karşıyaka’da başarısız olsaydım, insanlar bana oy verir miydi? Bugün Karşıyaka’ya her gidişimde saygıyla, ilgiyle, sevgiyle karşılanıyorum. Halen Karşıyaka’ya hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Defalarca orada neler yaptığımı söyledim, görmek isteyen görüyor. Adamın kafasında zaten kötüleme isteği var, çamur atma isteği var; malum Cengiz İnşaat hisse satışı olayı var, halen etiket olarak yapıştırmak isteyenler var. Bir gram hatamız olmayan, hiçbir usulsüzlük içermeyen, Allah’a da kula da vicdanıma da her dakika hesabını milyon kere verebileceğim lekesiz bir işi, öylesine kötü lanse ettiler ki… Küçülmeye gerek yok. Adı geçen o inşaat şirketine en büyük cezayı kesmiş bir belediye başkanım. O insanlara o cezayı kesmek yürek ister, cesaret ister. O cezayı o şirkete ödetmiş bir insanım. Üstelik, o insanlar, bu cezaya rağmen, başkanım sen görevini yaptın, dedi. Bunu bize bir düşmanlıkla yapmadığını biliyoruz, görevini yaptın, dediler. Bunu dedirttim ben o insanlara. Haksızlıklarının hesabını Allah’a versinler, millete versinler, kendi vicdanlarına versinler. Ben hakim değilim, savcı değilim. Benim görevim hizmet etmek. Hizmet ederken, milletin hakkının yendiği bir durum varsa, ona da karşı çıkarım, müdahale ederim. Karşıyaka benim için kutsal bir yer, İzmir benim yuvam. Karşıyakalılar benim akrabam gibidir. Senelerce Pazar sabahları herkes uyurken, arkadaşlarımızla sahilde çöp topladık, bir gram gocunmadım. Dediler ki koskoca belediye başkanı çöp mü toplar? Toplar! Çünkü ben şehrimin temiz olmasını istiyorum."