İzmir’in Buca ilçesinde bulunan Buca Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, sakinlerinin yaşam kalitesini artıracak örnek bir projeye imza attı. Huzurevinin bahçesindeki kafeterya, 10 ay önce çok amaçlı bir aktivite alanına dönüştürüldü.
Sanatla sosyalleşen yaşamlar
250 kişinin kaldığı merkezde, huzurevi sakinlerinin hem sosyalleşmelerini hem de el becerilerini geliştirmelerini sağlamak amacıyla çeşitli sanat ve el işi atölyeleri kuruldu. Halk eğitimi merkezinden gelen eğitmenlerin rehberliğinde ahşap boyama, ahşap yakma, sepet örme ve örgü gibi faaliyetler düzenleniyor.
Katılımcılar, hem üretmenin keyfini yaşıyor hem de eserlerini kent genelinde düzenlenen kermeslerde sergileyip gelir elde ediyor. Bu sayede huzurevi sakinleri, hem kendilerini ifade etme fırsatı buluyor hem de topluma katkıda bulunmanın gururunu yaşıyor.
“Gerçek huzuru burada buldum”
Huzurevi sakinlerinden 71 yaşındaki Yalçın Ünver, 2002 yılından bu yana ahşap yakma sanatıyla ilgilendiğini ve burada sanatına devam ettiğini söyledi. Ünver, “Yaparken kendimde değilim zaten. O resmi beynime işlerim, günlerce onunla yaşarım. Gerçek huzuru burada buldum.” dedi.
Sanatını gelecek nesillere aktarmak istediğini belirten Ünver, “Birine el vermek istiyorum. Bilgim bende kalmasın, Buca Huzurevi’nde Yalçın Ünver adı çınlasın. Sesim kaybolur ama eserlerim yaşasın.” sözleriyle duygularını dile getirdi.
“Huzurevi hayatım, atölye hayatım”
74 yaşındaki Halil Kırca da 13 yıldır huzurevinde kaldığını, burada geçirdiği günlerin kendisine mutluluk verdiğini söyledi. Kontrplak üzerine yaptığı çizimleri kıl testeresiyle işleyerek sanata dönüştürdüğünü anlatan Kırca, “Boş durmayı sevmem. Hocalarımdan çok şey öğrendim. Ölümüm bile atölyede olacak, çünkü çok huzurluyum.” ifadelerini kullandı.
Renkli bir ikinci bahar
Buca Huzurevi’nde hayata geçirilen bu proje, yaşlı bireylerin sadece vakit geçirmelerini değil, üretken, mutlu ve sosyal bir yaşam sürmelerini de sağlıyor. Sanatın birleştirici gücüyle bir araya gelen huzurevi sakinleri, hem kendi iç dünyalarında hem de toplumsal yaşamda güçlü izler bırakıyor.