İlişkilerde herkes “ben çok bağlıyım” diyerek övünür. Ama işte o bağlılık, farkında olmadan bağımlılığa kayarsa… O zaman işler sarpa sarar. Çünkü bağlı olmakla bağımlı olmak arasında incecik, tüy gibi bir çizgi vardır.
Bağlı olan insan, sevgisini doya doya yaşar. Partneri yanındayken mutlu olur, yanında olmadığında da kendi hayatını sürdürebilir. Mesaj gelmedi diye gözünü telefona dikip şarjı yüzde 3’e düşürmez. Hatta “yarın görüşürüz” mesajı geldiğinde “ne güzel” der, sonra arkadaşlarıyla buluşur, kitabını okur, kendi planını yapar.
Bağımlı olan insan ise… İşte o bambaşka bir level. Bağımlılık, karşındaki kişi nefes aldığında bile senin oksijenini çaldığını hissettiren bir histir. Mesaj gelmediğinde “Beni artık sevmiyor!” diye 23 kez okunduya bakılır. Arkadaşlar davet eder, “Ama o ararsa?” diye eve kapanılır. Telefon çalınca kalp atışları hızlanır, arayan PTT kargo çıkınca mini bir yıkım yaşanır.
Bağımlı olan kişi, karşısındakini kaybetme korkusuyla kendi hayatını, zevklerini, arkadaşlarını feda eder. Farkında olmadan “Onsuz ben kimim?” sorusuna takılıp kalır. Ve cevap çoğu zaman net değildir.
Peki bağımsız olanlar mı rahat? Eh, o da tartışılır. Çünkü “bağımsızlık” adı altında kimseye alan vermeyen, tek başına her şeyi yapmayı yücelten tipler de var. Onlar da ilişkide hep bir mesafe bırakır. “Beni bağlamasın, zincire vurmasın” derken, duygusal yakınlığı sıfırlayabilirler.
Aslında sağlıklı olan, tam ortada bir yerde durmak. Yani sevmek, bağlanmak ama bağımlı olmamak. Karşındaki hayatına renk katsın, ama hayatının tek rengi olmasın. Sevdiğin kişi yanında olduğunda mutlu ol, ama olmadığında da dünya dönmeye devam etsin.
Bir gün kendine şunu sor:
“Onsuz yaşayamam mı, yoksa onsuz yaşamak istemem mi?”
Bu sorunun cevabı, bağımlı mı yoksa bağlı mı olduğunun aynasıdır.
Mini Test: Sen bağlı mısın, bağımlı mı?
1️⃣ Partnerin mesaj atmadığında ilk ne yaparsın?
a) “Yoğundur herhalde” der kendi işime bakarım. (0 puan)
b) 10 dakikada 3 kez WhatsApp’a bakarım, sonra Instagram’a girip aktif mi diye kontrol ederim. (1 puan)
2️⃣ Arkadaşlarınla plan yaptın, partnerin de aynı gün seninle buluşmak istedi.
a) “Bugün arkadaşlarımla planım var, yarın görüşelim” derim. (0 puan)
b) Arkadaşlarımı iptal ederim, kimseye söylemeden de partnerimin evinin önünden geçerim. (1 puan)
3️⃣ Partnerin olmadan tatile gider misin?
a) Tabii ki, tatil dediğin herkesin kendine de alan açtığı bir şeydir. (0 puan)
b) Asla! Onsuz güneş bile batmaz. (1 puan)
4️⃣ Partnerin sosyal medyada birine yorum yaptı, hatta beğendi. Ne yaparsın?
a) “Normal, ben de insanlara yorum yapıyorum” der geçerim. (0 puan)
b) Kim bu? Ne zaman tanışmışlar? Eski sevgilisi mi? Hemen arşiv araştırması başlatırım. (1 puan)
5️⃣ Gün içinde partnerinle ne sıklıkla iletişim kurma ihtiyacı hissediyorsun?
a) Gün içinde birkaç kez konuşmam yeterli, akşam zaten görüşürüz. (0 puan)
b) Her an, her dakika yazmalı, aramalı… Yazmazsa ben zaten yazarım. (1 puan)
6️⃣ Partnerin “Bu hafta sonu kendi başıma vakit geçirmek istiyorum” dedi. Tepkin?
a) “Tamam canım, iyi gelir. Ben de arkadaşlarımla plan yaparım.” (0 puan)
b) “Kendi başına mı? Benden uzak mı? Acaba beni istemiyor mu?” diye paniklerim. (1 puan)
7️⃣ Hayatında partnerin dışında seni mutlu eden uğraşların var mı?
a) Evet! Arkadaşlarım, hobilerim, işim… Hayatımda başka renkler de var. (0 puan)
b) Ne hobisi? Tek hobim partnerimle vakit geçirmek. (1 puan)
Sonuçlar:
0-2 puan:
Tebrikler, sağlıklı bağ kuruyorsun! Seviyorsun ama kendi alanın, hobilerin, sosyal çevren de var. Dengeli ve çekici bir enerjiye sahipsin.
3-5 puan:
Biraz alarm çalıyor! Sevgiyi güzel yaşıyorsun ama arada bağımlılık sinyalleri veriyorsun. Kendi hayatını canlı tutmayı unutma.
6-7 puan:
Bu tam bağımlılık modu. 😅 “Onsuz ben kimim?” sorusunun cevabı netleşmemiş. Kendi hayatını zenginleştirmeden ilişkiyi sağlıklı yürütmek zor.