İZMİR

Aliağa Gemi Söküm Tesisleri için kritik çağrı: Faaliyetler hemen sonlandırılsın

İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu, Aliağa’daki gemi söküm tesislerinde yaşanan usulsüzlükler ve çevre ihlalleri nedeniyle tüm faaliyetlerin durdurulması çağrısında bulundu.

Abone Ol

İzmir’in Aliağa ilçesinde faaliyet gösteren gemi söküm tesisleri, çevre ve halk sağlığını tehdit eden uygulamalarıyla yeniden gündemde. İzmir Gemi Söküm Koordinasyon Grubu, tesislerdeki usulsüzlükler, eksiklikler ve alınmayan önlemler nedeniyle faaliyetlerin durdurulması gerektiğini açıkladı. Koordinasyon, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) muafiyeti, iş güvenliği eksiklikleri ve çevresel ihlallerin devam ettiğine dikkat çekti.

Kabul edilemez süreçler

Açıklamada, tesislerin ÇED muafiyetine rağmen kapasite artışı ve devirler gerçekleştirdiği, alan artışı gerekçesiyle başlatılan ancak tamamlanmayan ÇED sürecinin bilimsel ve şeffaf bir şekilde yürütülmediği belirtildi. Koordinasyon, bölgenin ihtiyaçlarına uygun kuru havuzlu bir planlama ve ÇED sürecinin işletilmesi gerektiğini vurguladı.

Faaliyetler derhal durdurulmalı

Gemi söküm tesislerinin iş sağlığı ve güvenliği ile çevresel yükümlülükleri yerine getirmeden çalışmaya devam ettiğine dikkat çeken Koordinasyon, son bir yıl içinde ortaya çıkan 15 bin ton gömülü atık, yangınlar, iş kazaları ve iş cinayetleri gibi olayları hatırlattı. Koordinasyon, riskler ortadan kaldırılana ve ÇED süreci tamamlanana kadar gemi söküm faaliyetlerinin durdurulması çağrısında bulundu.

Kuru havuz yöntemi zorunlu olmalı

Koordinasyon, gemi söküm tesislerinde çalışma yöntemi, denetim ve önlemlerin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, çevre ve halk sağlığı açısından güvenli koşullar sağlanana kadar kuru havuz yöntemi uygulanmasını önerdi. Ayrıca, gemi söküm sürecinde tehlikeli maddeler, asbest ve radyoaktivite ölçümlerinin uzman personel tarafından titizlikle denetlenmesi gerektiği ifade edildi.

Bölgenin kirletici yükü artırılmamalı

Aliağa’nın mevcut çevresel yük kapasitesinin aşılmış olduğu ve gemi söküm ile demir çelik tesislerinin bölgenin en önemli kirletici kaynakları olduğu hatırlatıldı. Koordinasyon, imar değişiklikleri ve kapasite artışları ile bölgenin kirletici yükünün artırılmaması uyarısında bulundu.