Akdeniz meyve sineği (Ceratitis capitata), özellikle sıcak ve ılıman iklim kuşağındaki bölgelerde meyve üretimini tehdit ediyor. Türkiye’de başta Ege ve Akdeniz kıyıları olmak üzere turunçgillerin yoğun üretildiği bölgelerde yaygın olarak görülen bu zararlı, sadece turunçgillerle sınırlı kalmayıp kayısı, şeftali, incir, nar ve avokado gibi birçok üründe de ciddi verim kayıplarına neden oluyor.
Sinek, olgunlaşmakta olan meyvelerin içine yumurtasını bırakarak larvaların meyve içinde gelişmesini sağlıyor. Bu süreç, meyvelerin çürümesine ve pazar değerini kaybetmesine yol açıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, Akdeniz meyve sineği nedeniyle Türkiye’de yılda milyarlarca liralık ekonomik kayıp yaşanıyor.
Akdeniz meyve sineği, yıl içinde 4 ila 8 kez çoğalabiliyor. Yumurtadan çıkan larvalar meyvenin içinde beslendikten sonra toprağa düşen meyveyle birlikte pupaya dönüşüyor. Zararlının bu özelliği, kontrol altına alınmasını güçleştiriyor. Özellikle yaz aylarında popülasyonu hızla artan sinek, geç olgunlaşan meyveler üzerinde daha fazla zarar oluşturuyor.
Mücadelede bütüncül yaklaşım şart
Uzmanlar, bu zararlıya karşı sadece kimyasal ilaçlamanın yeterli olmadığını, entegre mücadele yöntemlerinin uygulanması gerektiğini belirtiyor. Bu kapsamda ilk olarak yere dökülen meyvelerin toplanarak imha edilmesi gerekiyor. Ayrıca, feromon içeren tuzaklar aracılığıyla sineklerin takibi yapılabiliyor.
Son yıllarda Çukurova ve Ege bölgelerinde biyoteknik mücadele ön plana çıkmış durumda. Feromon tuzaklarla kitlesel yakalama, zararlının popülasyonunu düşürürken çevreye verilen zararı da en aza indiriyor. Bunun yanında, bazı tarım kooperatifleri ve üniversitelerce geliştirilen biyolojik ilaçlar da üreticiler tarafından tercih edilmeye başlandı.
İklim değişikliği yayılımı artırıyor
İklim değişikliğiyle birlikte zararlının daha önce görülmediği bölgelere de yayılmaya başladığına dikkat çekiliyor. Uzmanlara göre, iç kesimlerde ve yüksek rakımlı bölgelerde bile Akdeniz meyve sineği görülmeye başlandı. Bu durum, önümüzdeki yıllarda mücadele yöntemlerinin daha da çeşitlendirilmesini zorunlu hale getiriyor.
Üretici bilinçlenmesi en etkili önlem
Tarım alanlarında yapılan saha çalışmaları, bilinçli üreticilerin daha az zarar gördüğünü ortaya koyuyor. Uzmanlar, çiftçilerin zararlıyı iyi tanıması, erken dönemlerde müdahale etmesi ve çevre dostu yöntemleri benimsemesi gerektiğini vurguluyor.
Akdeniz meyve sineğiyle mücadelede devlet desteği, tarımsal eğitim ve yerel işbirlikleri de büyük önem taşıyor. Yetkililer, bu zararlının kontrol altına alınabilmesi için üreticilerin düzenli olarak bilgilendirilmesi ve denetlenmesi gerektiğini ifade ediyor.