Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi, yeni bir salgın endişesiyle karşı karşıya. Sivrisinekler aracılığıyla bulaşan Chikungunya virüsü, uzun bir aradan sonra yeniden ortaya çıktı. Kawloon bölgesinde yaşayan 82 yaşındaki bir kadında tespit edilen vaka, kentteki ilk yerel bulaş olarak kayıtlara geçti.
8 bin kişi tehdit altında
Hong Kong Sağlık Koruma Merkezi Bulaşıcı Hastalıklar Birimi Başkanı Dr. Albert Au Ka-wing, vakayla birlikte bölgede alarm durumuna geçildiğini açıkladı.
“Virüsün tespit edildiği binanın 200 metrelik çevresinde yaşayan yaklaşık 8 bin kişi bulaşma riski altında” diyen Dr. Au, sivrisinek popülasyonunun yoğun olduğu alanlarda acil ilaçlama çalışmalarının başlatıldığını bildirdi.
Bölge genelinde karantina önlemleri alınırken, ilaçlama ekipleri de sivrisinek üreme alanlarını ortadan kaldırmak için yoğun mesaiye başladı.
Hong Kong’da bu yıl 46 vaka görüldü
South China Morning Post’un haberine göre, Hong Kong’da bu yıl daha önce yurt dışından gelen 46 vaka tespit edildi. Bu vakalardan biri, kronik rahatsızlıkları nedeniyle hayatını kaybetti.
Uzmanlar, yerel bulaşın başlamasıyla birlikte virüsün yayılma riskinin arttığına dikkat çekiyor.
Chikungunya virüsü nedir?
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre Chikungunya ateşi, sivrisinek ısırığıyla bulaşan RNA tabanlı bir virüs nedeniyle ortaya çıkan, bulaşıcı bir hastalık.
Tropikal ve subtropikal iklim kuşaklarında yaygın görülen virüs, Asya, Afrika, Amerika ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde dönemsel salgınlara neden olabiliyor.
Hastalığın belirtileri
Chikungunya virüsü genellikle birkaç gün içinde kendini gösteriyor. En yaygın semptomlar şunlar:
-
Yüksek ateş
-
Şiddetli eklem ve kas ağrıları
-
Baş ağrısı
-
Yorgunluk ve bulantı
Uzmanlar, virüsün ölüm oranının düşük olduğunu ancak yaşlılar ve kronik hastalığı bulunanlar için ciddi risk taşıdığını vurguluyor.
Yeni pandemi endişesi mi?
Sağlık otoriteleri, şu anda yaygın bir salgın riskinin bulunmadığını ancak erken önlem alınmazsa durumun büyüyebileceğini belirtiyor. Hong Kong yönetimi, sınır kontrollerini ve vektör (taşıyıcı) denetimlerini sıkılaştırarak olası yayılımın önüne geçmeyi hedefliyor.
