Tugay: Basının susturulduğu yerde halk da susturulmuş demektir

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması’nın ödül töreninde basın özgürlüğüne dikkat çekti: “Gerçeğin üzeri örtülmeye çalışıldığında demokrasinin ışığı söner.”

29.07.2025 - 09:57 Yayınlanma

Tugay: Basının susturulduğu yerde halk da susturulmuş demektir

İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin 79’uncu yılı ve 9 Eylül Medya Grubu’nun 13’üncü kuruluş yıl dönümü kapsamında düzenlenen Şehit Gazeteci Hasan Tahsin Gazetecilik Yarışması ödül töreni, Tarihi Havagazı Fabrikası Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, demokrasi, adalet ve basın özgürlüğü vurgusu yaptı.

Başkan Tugay, özgür basının sadece gazeteciler için değil toplumun bütünü için yaşamsal olduğuna dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:

“Basının özgür olmadığı bir yerde halk asla özgür olamaz. Basının susturulduğu yerde halk susturulmuş demektir. Gerçeğin üzerinin örtüldüğü, örtülmeye çalışıldığı yerde demokrasinin ışığı kararır, aydınlığı söner.”

“Özgür basın sessizliğin sesidir”

İzmir’de yerel basının güçlendirilmesinin önemine değinen Tugay, Türkiye’nin çoklu krizlerle karşı karşıya olduğunu, basının bu ortamda daha da kıymetli hale geldiğini söyledi:

“Orman yangınları, kuraklık gibi çevre felaketlerinden, artan suç oranlarına, adaletsizliklere kadar pek çok sorunla karşı karşıyayız. Bu dönemde özgür basın halkın sesi, sessizliğin tercümanıdır. Görevini yaparken susturulmak istenen gazeteciler bizim için büyük değerlerdir.”

“Gazeteciler bizim kahramanlarımızdır”

Gazeteciliğin doğası gereği özgür bir meslek olduğunu vurgulayan Başkan Tugay, ödül alan gazetecileri tebrik ederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün cesur gazetecilerimiz var. Ne olursa olsun gerçeği yazmaktan vazgeçmeyen, baskıya boyun eğmeyen bu insanlar bizim kahramanlarımız. Hasan Tahsin’in adını taşıyan bu ödül, aynı zamanda korkusuz gazeteciliğe selamdır.”

“Etik gazeteciliği yaşatmak zorundayız”

Törende konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi, basının karşı karşıya kaldığı baskılara dikkat çekti:

“Muhalif her ses cezaevleriyle, gözaltılarla sindirilmeye çalışılıyor. Türkiye pusulası bozulmuş bir gemi gibi. ‘Ya bizimlesin ya yoksun’ anlayışı yaygın. Etik ve nitelikli gazeteciliği yaşatmak zorundayız. Çünkü omuzlarımızda ağır bir sorumluluk var.”

“Bu dönem özel bir yer tutacak”

Hasan Tahsin Ulusal Basın Özgürlüğü Ödülünü alan Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş, bu dönemde gazetecilik yapmanın tarihi bir sorumluluk olduğunu belirterek şunları söyledi:

“İleride bu dönem yazıldığında, gazeteciliğin geçirdiği zorlu sınavlar da tarihe not düşülecek. Hep birlikte zorlu ama onurlu bir dönemi yaşıyoruz.”

Çakırözer’den dayanışma mesajı

Törende söz alan CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, basın özgürlüğü mücadelesine desteklerini dile getirerek, “İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin 79. yılını kutluyor, halkın haber alma hakkı için birlikte mücadele etmeye devam edeceğimizi vurguluyorum” dedi.