Çiftçilere gübre desteği: Başvurular yarın başlıyor Çiftçilere gübre desteği: Başvurular yarın başlıyor

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2025 yılının Şubat ayında faiz oranlarında bir değişiklik yapmayı planlamıyor. Bu gelişme sonrası, yatırımcılar ve ekonomistler yeni faiz açıklanacak zamanı merakla bekliyor. Faizler ne zaman açıklanacak ve bir değişiklik yapılacak mı? Detaylar haberimizde...

Merkez bankası şubat yerine mart ayında toplanacak

TCMB, 2025 yılı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı takvimine göre, Şubat ayında toplantı olmayacak. Şubat ayında herhangi bir faiz kararı açıklaması yapılmayacak. Önümüzdeki faiz kararı ise 6 Mart 2025 tarihinde yapılacak toplantıda açıklanacak. Kararlar, aynı gün saat 14.00'te duyurulacak. 

TCMB şubat kararlarına göre faiz oranları yüzde 45’e çekildi

Ocak 2025'te gerçekleşen PPK toplantısında, TCMB'nin faiz oranlarında önemli bir değişiklik yapıldı. Bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı, 250 baz puan indirilerek %45 seviyesine çekildi. Bu, enflasyonla mücadele amacıyla atılmış önemli bir adım olarak değerlendirildi. Faiz oranlarında yapılacak bir sonraki değişiklik için mart ayındaki PPK toplantısı bekleniyor.

Uzmanların 2025 enflasyon tahminleri ne?

TCMB Başkanı Fatih Karahan, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisini %24 olarak açıkladı. Bu tahmin, özellikle enflasyonla mücadele politikalarını şekillendirecek önemli bir gösterge. Bu rakam, geçtiğimiz yıl açıklanan Ekim ayı Orta Vadeli Program (OVP) tahmini olan %17,5’in ve Kasım ayındaki güncellenen enflasyon raporundaki %21 tahmininin üzerinde yer alıyor. Enflasyon beklentileri, faiz kararlarını doğrudan etkileyebileceği için Mart ayındaki PPK toplantısı kritik bir öneme sahip olacak.

Büyüme ve enflasyonun şaşırtan dengesi

Büyüme ve enflasyon arasındaki denge, Türkiye gibi Merkez Bankası kredibilitesinin zayıf olduğu ülkelerde son derece önemli. Özellikle faiz oranları, büyümeyi ve işsizliği doğrudan etkileyen bir faktör. Merkez Bankası, enflasyonu düşürmek için talebi kısıtlamayı tercih ediyor. Ancak, bu durum ekonomik büyüme üzerinde baskı yaratabilir. Eğer talep azalırsa, fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskılar hafifleyecek ve enflasyon düşecektir. Ancak büyümeden feragat etmeden enflasyonu düşürmek, güçlü bir kalkınma planının ve güven ortamının oluşmasına bağlıdır.

Kaynak: Haber Merkezi