Ege Denizi'ndeki son dönemdeki sismik hareketlilik, jeolojik uzmanların dikkatini çekiyor. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gonca Kuşcu, bölgedeki sismik faaliyetlerin volkanik patlamalar yaratmadan uzun süre devam edebileceğini ifade etti. Kuşcu, Ege Denizi'nin volkanik ve tektonik hareketliliğinin doğal bir özellik olduğunu belirterek, bu tür hareketlerin devam edeceğini söyledi.
Bölgedeki sismik faaliyetler
Prof. Dr. Gonca Kuşcu, Ege Denizi’nde yaşanan sismik hareketliliğin, Kristiana-Santorini-Kolumbo volkanik sistemi gibi aktif bölgelerde sıkça görülen bir fenomen olduğunu belirtti. Bu bölgede halihazırda 25'ten fazla küçük denizaltı volkanının varlığı biliniyor. Ege Volkanik Yayı adı verilen bu alanda, Ege Denizi’nin Güney kısmında hem volkanik hem de tektonik kökenli hareketliliklerin meydana geldiğini aktaran Kuşcu, bu tür hareketliliğin, bölgedeki jeolojik özelliklerin bir sonucu olduğunu vurguladı.
"Sismik hareketlilik aylarca sürebilir"
Son birkaç gündür devam eden sismik hareketliliğin, ne tektonik ne de volkanik bir faaliyetten kaynaklanmış olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kuşcu, bu tür hareketliliğin birkaç ay sürebileceğini ifade etti. Kuşcu, “Bu tür sismik fırtınalar bir volkanik faaliyete yol açmadan da uzun süre devam edebilir. Ancak bu sürecin nasıl sonuçlanacağı zamanla belli olacak. Bizim temennimiz, bu sismik hareketliliğin herhangi bir afetle sonuçlanmamasıdır,” dedi.
Tsunami riski ve volkanik faaliyetler
Prof. Dr. Kuşcu, Ege Denizi’ndeki sismik hareketliliklerin olası bir tsunami riskini de beraberinde getirebileceğine dikkat çekti. Tsunami tehlikesinin, volkanik patlamalar, depremler ya da heyelanlar gibi doğal afetler sonucu oluşabileceğini belirten Kuşcu, bu tür olayların bölgedeki risk faktörlerinden biri olduğunu ifade etti. Kuşcu, volkanların faaliyete geçmesi durumunda ise 30 kilometrelik çevrede risklerin arttığını belirtti.
