Kilisenin geçmişi, restorasyon projeleriyle birlikte yeniden hayat bulmaya başlıyor. 1924 yılı öncesi Ermeni mahallesi olarak bilinen ve zamanla Esatpaşa Mahallesi’ne dahil edilen bölgedeki kilise, çok sayıda onarım geçirmiş ve tarihi dokusu zarar görmüş olsa da mimari planı büyük oranda korunmuştur. Şu anki restorasyon önerisinde, yapının kütüphane olarak işlevlendirilmesi planlanmaktadır.

Mimari yapısı ve özellikleri

Kilisenin mimarisi, oldukça dik bir yamaç üzerine inşa edilmiştir. Yapının malzemesi, kesme taş ve tuğla ile yapılan bir yığma yapıdır. Ayrıca, kilisenin içi, bazilikal plan şemasına sahip olup, doğu-batı yönünde uzanan tuğla örgülü beşik tonozlarla örtülüdür. İç mekânda, özellikle sütunlar ve payeler dikkat çekici. Apsisin dışa doğru taşan yarım yuvarlak formu, yapının mimari özelliklerinin en dikkat çeken noktalarından biridir.

Yapının iç mekânı 

Kilisenin iç mekânında yer alan duvar resimlerinin izleri, geçmişte oldukça zengin bir iç dekorasyona sahip olduğunu gösteriyor. İç mekân, bol ışık alan pencereler ve nişlerle aydınlatılmaya çalışılmış. Ayrıca, kuzey iç duvarında bulunan pencere düzeni, mekânın aydınlık kalmasını sağlamış. Yapının her iki cephesinde de pencereler yer alırken, özellikle güney cephesindeki mermer kaplamalı giriş, dikkat çekici bir yapı unsuru.

Urla'nın geleceği "şeffaf ve katılımcı yönetim" ile şekilleniyor Urla'nın geleceği "şeffaf ve katılımcı yönetim" ile şekilleniyor

Restorasyon süreci ve gelecek perspektifi

Kilisenin restorasyon süreci 2010 yılında başlatılmış ancak henüz tamamlanmamıştır. Dış cephe sıvası büyük ölçüde kaybolmuş ve iç duvarlar da tahrip olmuştur. Ancak yapının geleceği, doğru restorasyon çalışmalarıyla oldukça parlak görünüyor. Yapının kütüphane olarak kullanılma önerisi, hem yapının korunmasına hem de bölgedeki kültürel mirasa katkı sağlayacaktır.

Kaynak: Haber Merkezi