Bu oran, Türkiye ortalaması olan yüzde 40,75'in biraz üzerinde.

Dar gelirli aileler için durum oldukça zor

Enflasyonun temel nedenleri arasında gıda, konut ve ulaştırma harcamalarındaki artışlar bulunuyor. Özellikle konut kiraları, İzmir'in hareketli emlak piyasası nedeniyle hızla artıyor ve dar gelirlileri zorluyor. TÜİK'e göre, Eylül ayında aylık enflasyon oranı yaklaşık yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. Bu artış, eğitim sezonunun başlamasıyla kırtasiye ve okul giderlerinden kaynaklanıyor. Ulaştırma sektöründe akaryakıt fiyatlarındaki dalgalanmalar da enflasyonu körüklüyor. Gıda enflasyonu, mevsimsel etkilerle yüzde 4'e yaklaşmış durumda. İzmir'in turizm ve sanayi odaklı ekonomisi, bu oranları istihdam ve yaşam maliyetlerine yansıyor. Yerel işletmeler, artan maliyetler nedeniyle fiyatlarını artırmak zorunda kalıyor. Merkez Bankası'nın faiz kararları, döviz bağımlı sektörleri doğrudan etkiliyor. Ekonomistlere göre, yıl sonu enflasyonu yüzde 35-40 bandında seyredecek. Vatandaşların bütçe planlamalarında bu oranları ister istemez göz önünde bulundurması gerekiyor. Enflasyonun kontrol altına alınması için mali disiplin ve yapısal reformlar kritik önem taşıyor. Gelecek aylarda tarım ürünlerinin hasadı, enflasyonu dengeleyici bir etki yaratsa da aracılar ve depolama maliyetleri vatandaşların meyve ve sebzeye ulaşmasını engelliyor. Dar gelirli aileler için ise durum oldukça zor. Ekonomik verilere göre, dört kişilik bir ailenin İzmir'de kira hariç aylık yaşam maliyeti yaklaşık 100 bin TL seviyesinde. Net asgari ücretin 22 bin TL olduğu 2025'te, TÜRK-İŞ'in yoksulluk sınırı 88 bin TL olup, dört kişilik dar gelirli ailelerin temel ihtiyaçlarını karşılaması neredeyse imkânsız hale geliyor.

Karşıyaka’da Sosyal Etki ve Gönüllülük Festivali başladı
Karşıyaka’da Sosyal Etki ve Gönüllülük Festivali başladı
İçeriği Görüntüle

İzmir'de meyve ve sebze fiyatları neden yüksek?

İzmir, Ege'nin verimli topraklarıyla Türkiye'nin önde gelen tarım merkezlerinden biri olmasına rağmen, tezgahlardaki meyve-sebze fiyatları tüketicileri bunaltmaya devam ediyor. 2025 verilerine göre, İzmir Hal'de domatesin kilosu 20-40 TL arasında değişirken, biber ve salatalık gibi ürünler 15-50 TL'ye kadar tırmanmış durumda. Uzmanlar, bu pahalılığın temel nedenini iklim değişikliği ve aşırı hava olaylarına bağlıyor; artan sıcaklıklar ve düzensiz yağışlar üretimi olumsuz etkileyerek maliyeti yükseltiyor. Mazot fiyatlarındaki küresel dalgalanmalar, tarladan sofraya uzanan nakliye giderlerini şişirerek fiyatlara doğrudan yansıyor. İşçilik maliyetleri de cabası; mevsimlik tarım emekçilerinin ücretlerindeki artış, özellikle hasat dönemlerinde bütçeleri zorluyor. Arz-talep dengesizliği devreye girince, mevsimsel üretim düşüşleri stok sıkıntısı yaratıp fiyatları yukarı çekiyor. Toptancı-market zincirindeki aracı farkları, üreticinin eline geçen kazancı azaltırken tüketicinin ödediği rakamı kabartıyor. TÜİK'in enflasyon raporları, gıda grubundaki yüzde 4'lük aylık artışın bu faktörlerden kaynaklandığını doğruluyor. Yapısal reformlar ve verimli sulama yatırımlarının şart olduğunu vurguluyor. Sonuçta, tarım cenneti İzmir'de bile bu pahalılık, dar gelirlileri mutfak masrafında köşeye sıkıştırıyor.

İzmir'de kira fiyatları neden yüksek?

İzmir'de bir diğer faktör ise kira fiyatları. Kira fiyatlarındaki hızlı yükseliş vatandaşları zorluyor. 2025 verilerine göre, şehirde ortalama bir dairenin aylık kirası 25.000-35.000 TL arasında değişiyor. Nüfus artışı ve büyükşehirlere göç, özellikle Bornova ve Karşıyaka gibi merkezi bölgelerde talebi patlatıyor. Emlak piyasasındaki arz eksikliği, yeni konut projelerinin yetersiz kalmasıyla fiyatları yukarı itiyor. Turizm ve üniversite öğrencilerinin yoğunluğu, kısa dönemli kiralamalarda bile rekabeti artırıyor. Yüksek enflasyon oranı, inşaat maliyetlerini ve dolayısıyla yeni ev fiyatlarını doğrudan etkiliyor. TÜİK’in Eylül 2025 verilerine göre, konut giderlerindeki yıllık artış yüzde 45’i aşmış durumda. Yatırımcıların gayrimenkule yönelmesi, ev fiyatlarını ve kiraları spekülatif şekilde yükseltiyor. İzmir’de yeni binalara ihtiyaç artırırken eski yapıların kiralarını bile yukarı çıkıyor. Bu durumun en büyük nedeni ise konut azlığı olarak görünüyor. Emlak uzmanları, kira artışlarını frenlemek için sosyal konut projelerine acil ihtiyaç olduğunu belirtiyorlar.

Kaynak: Haber Merkezi