İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Halk TV yayınında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun konuşmasında adı geçen bilirkişinin aranması ve görüşmenin yayınlanması üzerine "bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" ve "kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması" suçlarından başlatılan soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen kanalın genel yayın yönetmeni Suat Toktaş tutuklanırken program koordinatörü Kürşad Oğuz ve gazeteci Barış Pehlivan adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.

İzmir’in CHP’li vekilleri, tutuklama kararına tepki göstererek, gazetecilerin özgürlüklerine yönelik ciddi bir müdahale olduğunu ifade etti.

Gökçe Gökçen: Herkesi susturacağınızı mı sanıyorsunuz?

CHP İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, sözlerine “Herke­si mi tutuklayacaksınız? Herkesi mi susturacağınızı sanıyorsunuz?” sorusuyla başladı. Gökçen, “Kalemini ve karakterini bugüne kadar satmamış insanlar, bugün de boyun eğmezler. Ama yargıyı siyasi operasyon aracı haline getirenlerin ne büyük rezilliklerin parçası olduğunu yakın geçmişte tüm Türkiye görmüştür. Bu baskı ortamında Halk TV’nin özel olarak hedef haline getirilmesi de tesadüf değildir. İktidarı sonsuz kılma, Türkiye’yi muhalefetsiz bir ülke haline getirme hayalinin önündeki en büyük engellerden biri özgür basındır. Diktatörlüklerin önündeki en büyük engel, özgürce konuşan gazetecidir, gerçekleri bilmek isteyen halkın kendisidir. Ne kadar uğraşsanız da, gazeteciler susmayacak ve hakikat kazanacak" dedi.

Murat Bakan: Gerçeklerin yazılmasına tahammül edeceksiniz

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, gazetecilerin kamu adına sorular sorması gerektiğini ve bunun suç olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti. Bakan sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: “Gazeteci şüphe eder, soru sorar, sorgular ve gerçeğin peşinden gider. Bunu kamu adına, kamu için yapar. Gazeteciyi işini yaptığı için suçlayamaz, hapsedemez, yargılayamazsınız. Basın özgürlüğü, birilerinin keyfine göre şekillenecek bir alan değildir; toplumun sesi ve vicdanıdır. Ne yaparsanız yapın, bu sesi susturamazsınız. Suat Toktaş’ı tutuklamak, Barış Pehlivan’a, Kürşat Oğuz’a, Seda Selek’e ve Serhan Asker’e adli kontrol uygulamak gazetecileri hizaya getirme ve iktidara muhalif herkese gözdağı verme girişimidir. Kamu gücünü muhalefetleri sindirmek için bir baskı aygıtına dönüştürmeniz, ne meşruiyetinizi sağlar ne de gerçeğin dile getirilmesini engeller. Gazeteciler gerçekleri yazmaya ve söylemeye devam edecek. Siz de buna tahammül edeceksiniz.”

Sevda Erdan Kılıç: "Gözünün üstünde kaşın var” diye tutuklamaktan farksız

Sevda Erdan Kılıç, Suat Toktaş'ın tutuklanmasının hukuksuz bir karar olduğunu belirterek, “Suat Toktaş gazetecidir” dedi ve tutuklama gerekçesinin adil olmadığını ifade etti.
“Suat Toktaş’ı ‘kaçma ve delilleri yok etme’ şüphesiyle tutuklamak ile ‘gözünün üstünde kaşın var’ diye tutuklamak arasında bir fark yoktur.”

Ümit Özlale: Siz de bizim gibi isyan ederdiniz

CHP’li İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Suat Toktaş’ın tutuklanmasına kayıtsız kalanları eleştirerdi. Toktaş’ın kişisel özelliklerinden ve dürüstlüğünden bahseden Özlale, tutuklamaya kayıtsız kalınmaması gerektiğinin altını çizdi.

Özlale, “Buradan Suat Toktaş'ın @SuatToktas tutuklanmasına kayıtsız kalan ya da sevinenlere seslenmek istiyorum. Tanısanız mütevaziliğine samimiyetine, insanlığına hayran kalırdınız ve bu hukuksuzluğa siz de bizim gibi isyan ederdiniz" ifadelerine yer verdi.

Yüksel Taşkın: Tutuklayanlar amaçlarına ulaşamayacak

CHP’li İzmir Milletvekili Yüksel Taşkın, Suat Toktaş'ın nitelikli gazetecilerinden biri olduğunu vurgulayarak eleştirilerini şu ifadelerlerle dile getirdi:
“@SuatToktas tanıdığım en nitelikli gazetecilerden birisidir. Farklı kesimlerde saygı uyandıran yapıcı bir insandır. Basınımızın en yetkin ve güvenilir isimlerinden birisini tutuklayanlar amaçlarına asla ulaşamayacaklar. Suat Toktaş da çıkıp gazetecilik yapmaya devam edecek. Gazetecilik suç değildir ama yargıyı siyasi amaçlar için sopa olarak kullanmak suçtur ve de ayıptır…”

Kaynak: Haber Merkezi