Kadına yönelik şiddet, Türkiye’de ne yazık ki ciddi bir sorun olmaya devam ediyor. OECD ülkeleri ve G20 ülkeleri arasında Türkiye, kadınlara yönelik şiddet konusunda birinci sırada yer alıyor. 2024 yılı itibarıyla yalnızca 10 ayda 357 kadın cinayeti işlendiği kayıtlara geçti. Türkiye'nin büyük şehirlerinde kadınların güvenliği, en çok endişe edilen konulardan biri. Bu durum, sadece şiddetle değil, aynı zamanda cinsel tacizle de iç içe geçmiş bir sorun. Peki İzmirli kadınlar için sokaklarda yürümek güvenli mi?
İzmir, kadın cinayetlerinde ikinci sırada
İzmir, kadın cinayetlerinde İstanbul'un ardından ikinci sırada yer alıyor. 2024’te 19 kadının hayatını kaybettiği İzmir, bu korkunç sıralamada yer alırken, kadına yönelik şiddet ve taciz vakalarında da önemli bir artış gözlemleniyor. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan kadın cinayetleri, toplumda büyük yankı uyandırırken, kadınların sokaklarda ve evlerinde güvenli bir şekilde yaşaması için önlemler alınması gerektiği bir kez daha gün yüzüne çıktı.
İzmir’de kadınlara yönelik çalışmalar
İzmir Büyükşehir Belediyesi, kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda çeşitli projeler yürütüyor. Kadın Dayanışma Merkezleri, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir rol oynuyor. Bu merkezler, psikolojik, hukuki ve sosyal destek sağlayarak kadınların kendilerini daha güçlü hissetmelerini sağlıyor. Ayrıca, Kadın Sığınma Evleri, şiddete uğrayan veya risk altında olan kadınlara barınma, psikolojik destek ve hukuki yardım sunuyor. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi ise kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair farkındalık yaratmak için çalışmalar yürütüyor. Bu projeler, kadınların toplumda daha güvenli bir şekilde var olabilmesi için önemli adımlar atıyor.
Ancak, tüm bu çalışmalara rağmen, sokaklarda kadınların güvenliği konusunda hala ciddi bir eksiklik söz konusu. Geçtiğimiz ay, İzmir Bayraklı ilçesinde bir genç kadın, sokakta yürürken bisikletli bir şahıs tarafından taciz edildi. O anlar güvenlik kameralarına yansırken, kadının şikayetçi olmasıyla birlikte polis ekipleri tacizciyi kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. Çok benzer bir olay aynı ay içinde bir kez daha yaşandı. Bu olaylar, sokakların ne kadar güvensiz olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu tür olaylar, kadınların sokakta rahatça yürüyebilmesi için hala atılması gereken birçok adım olduğunu gösteriyor.
Sokakların güvenli olması için neler yapılabilir?
Sokak güvenliği, sadece polis ve güvenlik kameralarıyla sağlanamaz. Sokakların daha güvenli hale gelmesi için atılacak adımların başında, sokak aydınlatmalarının artırılması da yer alıyor. Karanlık alanlar, suçlular için fırsat yaratırken, iyi aydınlatılmış sokaklar suç oranlarını azaltmada önemli bir etken olabilir. Ayrıca, sokaklarda güvenlik önlemleri, devriye yapan polis ekipleri ve mahalle güvenlik sistemleri de önemli bir çözüm önerisi. Belediyeler, şehirlerin farklı noktalarında bu tür güvenlik önlemlerini hayata geçirerek kadınların güvenliğini sağlayabilir. Bunun yanında, güvenli yürüyüş yolları ve kadınların kendilerini güvende hissedeceği kamusal alanların oluşturulması gerekliliği ön plana çıkıyor.
Biz ne yapabiliriz?
Toplumsal duyarlılığı artırmak, kadına yönelik şiddet ve tacizle mücadelede en önemli faktörlerden biridir. Kadınların mağdur olduğu durumlarla karşılaşıldığında, toplum olarak tepkimizi göstermeli ve onları yalnız bırakmamalıyız. Sokakta gördüğümüz taciz olaylarına kayıtsız kalmamalı, hemen yetkililere bildirimde bulunmalıyız. Kadınların güvenliğini sağlamak için herkesin duyarlı olması ve bu konuda bilinçli davranması, kadınların sokakta daha güvenli hissetmelerine katkı sağlayacaktır. Ayrıca, eğitim ve farkındalık çalışmaları da bu konuda toplumsal bilinç oluşturulmasında önemli bir rol oynar.
Kadınların güvenliğini sağlamak için sadece devletin ve belediyelerin değil, halkın da duyarlı olması gerekiyor. Kadına yönelik şiddet ve taciz, toplumsal bir sorun olarak ele alınmalı ve hep birlikte çözüm üretilmelidir.