Avdagiç, asgari ücretin sadece bir taban ücret değil, işsizlik maaşı, SGK primleri, kıdem tazminatı ve staj ücretleri gibi birçok unsuru etkileyen bir konu olduğunu vurguladı.
Türkiye'de yaklaşık 7 milyon kişinin asgari ücretle çalıştığını hatırlatan Avdagiç, bu sayının yeni asgari ücretin toplumun tüm kesimlerinin ortak çıkarlarını gözeterek belirlenmesini gerektirdiğini dile getirdi.
"Asgari ücret üretimin asli unsuru"
Avdagiç, asgari ücretin üretimin önemli bir unsuru olduğunu, dolayısıyla makul seviyelerde tutulmasının hem çalışanlar hem de işverenler için son derece önemli olduğunu belirtti.
Ayrıca, asgari ücret artışlarının ekonomi yönetiminin perspektifiyle uyumlu olması gerektiğini vurgulayan Avdagiç, "Bize göre asgari ücret sadece bir taban ücret belirleme meselesi değildir. İşsizlik maaşından SGK primlerine, kıdem tazminatından staj ücretlerine kadar bağlı olduğu pek çok kalem bulunuyor. Asgari ücretin C-Level pozisyon maaşlarına kadar etkisi oluyor," şeklinde konuştu.
Enflasyon ve beklenti yönetimi önemli
İTO Başkanı, ücret artışlarının "hedeflenen enflasyon" doğrultusunda yapılmasının fiyatlama davranışları, beklenti yönetimi ve talep dengesine olumlu etkiler yaratacağını söyledi.
İşçi ve işveren taraflarının yıl boyunca üzerinde mutabık kalacağı bir asgari ücret artış oranı belirlenmesinin önemini vurguladı.
Gelir vergisi dilimlerinin düzenlenmesi gerekiyor
Avdagiç, gelir vergisi dilimlerinin yeniden düzenlenmesinin de gündemde tutulması gerektiğini belirterek, bunun alım gücünü artıracağına ve işveren üzerindeki maliyet baskısını hafifleteceğine dikkat çekti. Aynı zamanda, bu düzenlemenin kayıt dışı istihdamı azaltma noktasında da önemli bir rol oynayacağını ifade etti.
Avdagiç’in açıklamaları, asgari ücret artışının sadece çalışanlar için değil, aynı zamanda işverenler ve ekonomi için de kritik öneme sahip olduğu mesajını verdi.