Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Özel Programı’nda çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin siyasi, ekonomik, ve toplumsal sorunlarına çözüm üretmenin önemi üzerinde duran Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan için yaptığı çağrıya ilişkin de görüşlerini paylaştı. Bahçeli'nin Öcalan’ın tecridinin kaldırılarak kamuoyuna seslenmesi önerisini “ön yargısız değerlendirilmeli” ifadesiyle yanıtlayan Erdoğan, ülkenin 85 milyon vatandaşının "Türkiye Yüzyılı" vizyonu etrafında kenetlenmesi gerektiğini vurguladı.
Bahçeli’nin Öcalan çağrısı
Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde terör örgütü PKK'nın lideri Abdullah Öcalan’ın tecrit durumunun kaldırılarak konuşma yapmasına izin verilmesi gerektiğini ifade etmiş ve bu konuşmanın terör örgütünün sonlandırılmasını sağlamaya yönelik olabileceğini ileri sürmüştü. Bahçeli, “Öcalan'ın TBMM'de açıklama yapmasına imkân verilirse, terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini duyurabilir,” demişti. Bahçeli'nin bu önerisi, çeşitli siyasi çevrelerde yankı uyandırmış ve toplumun farklı kesimlerinde tartışmalara yol açmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu öneri hakkında net bir açıklama yaparak, Cumhur İttifakı ortağının önerisinin önyargısız bir şekilde ele alınması gerektiğine dikkat çekti.
Erdoğan: Cumhur İttifakı ortağımızın yaklaşımı önyargısız değerlendirilmeli
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bahçeli’nin önerisine dair yaptığı açıklamada Türkiye’nin içinden geçtiği tarihi sürece vurgu yaptı. Türkiye’nin hem içeride hem de dışarıda bir yeniden yapılanma sürecine girdiğini belirten Erdoğan, toplumsal sorunların çözümünde ortak akıl ve toplumsal dayanışmanın önemine dikkat çekti. Bu çerçevede Bahçeli’nin çağrısını anlamlı bulan Erdoğan, konunun geniş bir perspektifle ele alınması gerektiğini ifade etti.
Erdoğan, açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Dünyada ve bölgemizde tarihi gelişmelerin yaşandığı, siyasi ve ekonomik yeniden yapılanma sürecinin kapılarının aralandığı bir dönemdeyiz. Böyle bir dönemde, 85 milyon hep birlikte Türkiye Yüzyılı vizyonu etrafında bütünleşmemiz çok daha önemli ve hayati hale gelmiştir. Bunun için de ülke ve millet olarak önümüzdeki siyasi, sosyal, ekonomik sorunları hızla çözmemiz şarttır. Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında ön yargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereğidir.”
Erdoğan’dan tarihi süreç ve Türkiye Yüzyılı vurgusu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin tarihi köklerinin Cumhuriyet'in ilanından çok daha öncelere dayandığını ve Türkiye Cumhuriyeti’nin Osmanlı Devleti’nden devralınan mirası devam ettirdiğini belirtti. Türkiye Cumhuriyeti’nin, kadim devlet aklının bir yansıması olduğunu ifade eden Erdoğan, Cumhuriyet’in 101 yıl önce yeni bir devlet değil, geçmişin mirasçısı olarak kurulduğuna vurgu yaptı.
“Bizim devletimiz, binlerce yıllık devlet geleneğine sahip bir devlettir. Onlar sanıyorlar ki bu milletin devleti sadece 101 yıllık bir geçmişe sahiptir. Halbuki Cumhuriyetimiz, 101 yıl önce yeni bir devlet olarak değil, yeniden başlangıcın sembolü bir rejim olarak kurulmuştur. Bu millet, tarihin her döneminde maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir.”
Erdoğan, Cumhuriyet'in kurulmasıyla devletin sınırları içinde yaşayan her bireyin eşit vatandaşlar olarak kabul edilmesi sürecinin sancılı olsa da başarıldığını belirterek, geçmişte yaşanan acıların geride bırakılması gerektiğine inandığını söyledi.
Cumhur İttifakı’ndan gelen çağrının Türkiye Yüzyılı perspektifinden değerlendirilmesi
Erdoğan, Türkiye’nin bağımsız bir politika izleyerek küresel güçlere karşı tarihi bir duruş sergilediğini vurguladı. Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğinde her türlü zorluğun üstesinden geldiğine dikkat çekti. Erdoğan, Türkiye Yüzyılı vizyonunun önemine vurgu yaparak, tüm siyasi ve sosyal meselelerde ortak akılla hareket edilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Erdoğan, açıklamasında şunları kaydetti:
“Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Bir başka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz. Allah’ın izniyle yokluklar içinde yürüttüğümüz milli mücadeleyi nasıl zaferle taçlandırdıysak, bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracağız. Her milletin devlet mefhumuna bakışı farklıdır. Ancak Türk milleti kadar kaderini devletiyle beraber görmüş başka bir millet yoktur.”
Tarihsel bağlantılar ve geleceğe dönük hedefler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında Türkiye'nin tarihi köklerinin Orhun Yazıtları'na kadar uzandığını belirtti. Milletin, devletin varlığı ile bütünleşmiş bir toplum olduğuna vurgu yaparak, Türk tarihinin hiçbir döneminin ayrı düşünülemeyeceğini belirtti.
“Bizim için Asya Hun Devleti’nden Göktürklere, Uygurlar’dan Karahanlılara, Selçuklulardan Osmanlılara uzanan şanla şerefle dolu koskoca bir tarihin istisnasız tamamı birdir, bütündür ve milletimize aittir. Anadolu’ya geldiğimizde burada yaşayan insanların tamamını şefkatle ve adaletle kucaklayarak kendimizden ayrı görmedik.”