Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'deki gelişmeleri değerlendirerek, Türkiye'nin komşusunun toparlanması için her türlü desteği vermeye devam edeceğini belirtti. Erdoğan, Suriye’deki iç karışıklıkların büyük oranda kontrol altına alındığını, ancak bu süreçte yaşanan gerginliğin tamamen sona ermediğini ve Suriye hükümetiyle sürekli irtibat halinde olduklarını ifade etti. Erdoğan, Türkiye’nin Suriye’nin toparlanması ve halkının huzura ermesi için üstüne düşeni yapmaya devam edeceğini vurgularken, "Suriye’de kadastro mühendisliğine asla müsaade etmeyeceğiz" diyerek dış müdahalelere ve bölgedeki suni sınır değişikliklerine karşı sert bir duruş sergiledi. Erdoğan, Türkiye’nin suriye topraklarında hiçbir dış müdahalenin ve toprak düzenlemelerinin yapılmasına izin vermeyeceğini net bir şekilde dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye’nin barış sürecini yakından takip ettiğini ve Suriye halkının huzura ermesi için gereken her türlü desteği sağlayacağını vurguladı. Bu destek sadece askeri ya da diplomatik değil, aynı zamanda insani ve ekonomik yardımlar da içeriyor. Erdoğan, "Türkiye, Suriye’nin toparlanması ve bütün etnik-mezhebi unsurlarıyla barışa ermesi için her türlü yardımı yapmaya devam edecektir" şeklinde konuştu. Suriye'nin kendi içindeki etnik ve mezhebi çatışmaların aşılması için sağlanan destek ve uzlaşıların devam edeceğini ifade etti. Erdoğan’ın açıklamaları, Türkiye'nin komşusunun yeniden inşası ve barış sürecine olan katkısının önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
Ramazan Ayı ve Suriye’deki kardeşlik mesajı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ramazan ayının sadece Türkiye'de değil, tüm İslam dünyasında huzurlu ve barış dolu geçmesi için yapılan çalışmalara değindi. Türkiye'nin belediyeler, kamusal kurumlar, vakıflar ve dernekler aracılığıyla Ramazan'ın ruhuna uygun olarak çok sayıda yardım faaliyeti yürüttüğünü belirten Erdoğan, "Ramazan, sadece oruç tutmak değil, aynı zamanda yardımlaşma, dayanışma ve birlikte yaşama bilincini artırmaktır" dedi. Erdoğan, "Ramazan ayını, üzerlerine bomba korkusu duymadan geçiren Suriye halkı, bir nebze de olsa huzur bulmaktadır" diyerek, Suriye'nin bu yıl yaşadığı Ramazan ayında uzun yıllar sonra ilk kez bomba seslerinden uzak bir şekilde oruçlarını tutabildiklerini ifade etti. Gazze’de de benzer bir iyileşme yaşandığına dikkat çeken Erdoğan, "Gazze’li kardeşlerimiz 471 gün sonra rahat bir nefes alabiliyorlar" dedi.
Suriye’deki son durum ve Türkiye’nin duruşu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’deki gelişmelere ilişkin olarak, bu bölgede yaşanan çatışmaların büyük oranda kontrol altına alındığını, ancak bölgedeki gerginliğin devam ettiğini ifade etti. Türkiye’nin, her zaman olduğu gibi Suriye’nin birliği, dirliği ve barışını hedef alan saldırılara karşı tavır aldığını ve bu konuda Suriye hükümetiyle koordineli çalışmalara devam edeceğini belirtti. Erdoğan, son dönemde Suriye'deki rejim artığı provokatörlerin terör eylemlerine kalkıştığını belirterek, azınlıkların yaşadığı bölgelerde çıkan çatışmalarda birçok sivilin hayatını kaybettiğini, bunların Suriye Ordusu ve sivil halk arasında büyük kayıplara yol açtığını söyledi.
Suriye'deki Barış İçin Diplomatik Çabalar
Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin Suriye hükümetiyle sürekli temas halinde olduğunu, gerginliğin daha fazla tırmanmaması adına gerekli telkinlerde bulunduklarını belirtti. Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a yakın olduğu bilinen Cumhurbaşkanı Şara’nın yaptıkları açıklamaları olumlu karşıladıklarını ifade etti. Erdoğan, Şara’nın "hukuka aykırı hareket edenlerin cezalandırılacağı" yönündeki mesajlarını, "mutedil ve yatıştırıcı" bir yaklaşım olarak değerlendirdiğini söyledi.
Etnik ve mezhep ayrımcılığına karşı net tavır
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki istikrarsızlığın ve çatışmaların etnik ve mezhebi temellerle tırmandırılmasına karşı çok net bir tavır sergileyerek, "Bizler, binlerce yıldır bu coğrafyada birlikte yaşamış insanlarız. Türkler, Araplar, Kürtler, Sünniler, Aleviler olarak kader ortaklığı yapıyoruz" dedi. Erdoğan, bölgedeki huzurun ve toplumsal barışın sağlanabilmesi için, "birbirimize düşersek bizi kimse koruyamaz" uyarısında bulundu. Ayrıca, Türkiye’nin hiçbir zaman Suriye’ye mezhep ya da etnik köken üzerinden bakmadığını, "Her insanı, ya dinde kardeşimiz ya da yaradılışta eşitimiz olarak görüyoruz" şeklinde bir açıklama yaptı. Erdoğan, taassuba esir olanların mezhep ve köken üzerinden bölünmeye neden olduğunu ve buna karşı durduklarını ifade etti.
Suriye’deki insanlık sınavı ve Türkiye’nin duruşu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'deki insanlık sınavını alnının akıyla verdiğini belirterek, "Suriye’deki 1 milyon insan katledilirken nerede duruyorsak bugün de aynı yerde duruyoruz" dedi. Erdoğan, özellikle "faşizmin en ilkel biçimi" sergilenen yıllarda bile Türkiye’nin vicdanını kaybetmediğini ve insanlık adına doğru olanı savunduğunu belirtti. Erdoğan, "Suriye konusunda kimse bize vicdan dersi veremez" diyerek, "Varil bombaları ve kimyasal silahlarla masum çocuklar öldürülürken susanlar bugün bize hadsizlik edemez" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin, Suriye ve Gazze’deki insani dramlarla ilgili gösterdiği duruşu, aynı şekilde devam ettireceğini söyledi.
Ekonomik başarılar ve gelecek vizyonu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin ekonomik başarılarını da paylaşarak, "Milli gelirimiz 1,3 trilyon doları geçti, kişi başına milli gelir 15 bin doları aştı" dedi. Türkiye'nin 2024 yılında %3,2 büyüdüğünü, Merkez Bankası rezervlerinin 165 milyar doları aştığını ve deprem sonrası yapılan harcamaların 75 milyar doları bulduğunu belirtti. Ayrıca, enflasyonun %39'a gerilediğini, yılın geri kalanında ise tek haneli rakamlarla enflasyonun düşeceğini ifade etti.
Erdoğan, popülizme sapmadan Türkiye’nin ekonomik istikrarını sağlamak için el birliğiyle çalışmaya devam edeceklerini, "Bu süreci başarıyla yöneteceğiz" diyerek, Türkiye'nin ekonomik hedeflerini gerçekleştireceğine olan inancını yineledi. "Sadece bugünü değil, yarını inşa ediyoruz" şeklinde konuşarak, Türkiye’nin geleceğinin daha güçlü ve büyük olacağına inandığını söyledi.